İnme ( Felç) Rehabilitasyonu
İNME (FELÇ) VE REHABİLİTASYONU
İnme, dünyada çok sayıda insanı etkileyen en yaygın ve ciddi nörolojik problemdir. Beyin damarlarının tıkanması ya da yırtılması ve beyinde kanama olması sonucu oluşur. Kalp hastalığı ve kanserden sonra üçüncü ölüm nedenidir. İnmeden sonra hayatta kalanların %50-70’i fonksiyonel bağımsızlığını yeniden kazanırken, %15-30’unda kalıcı sakatlık görülür.
Beyindeki bozukluğun yerine göre hastanın kliniği değişir. En sık olarak yarım felç (hemipleji) tablosu yani etkilenen beyin tarafının aksi tarafındaki kol ve bacakta güç kaybı gelişir. Felç olan tarafta his bozulabilir, hastada denge kaybı olabilir, görme, konuşma, yutma fonksiyonları bozulabilir.
İnme kimlerde görülür, risk faktörleri nelerdir?
Tamamlanmış bir inme nedeniyle meydana gelen sekelleri geriye döndürebilen bir medikal tedavi henüz yoktur bu yüzden risk faktörlerinin bilinmesi ve inmenin önlenmesinde kullanılmaları son derece önemlidir. Yaş, cinsiyet, ırk/etnik grup, genetik yatkınlık ve aile öyküsü değiştirilemeyen risk faktörleridir. Diğer risk faktörleri değişitirilebilir ya da kontrol altına alınabilir. İnme erkeklerde kadınlara göre %19 oranında daha fazladır. İnme esas olarak bir yaşlı hastalığıdır, inmelerin %72’si 65 yaşın üzerinde görülür. 55 yaşından sonra inme riski yaşamın devam ettiği her on yılda ikiye katlanır.
Hipertansiyon en önemli risk faktörüdür. Kalp hastalıkları, özellikle hipertansiyon ile birlikte olan aterosklerotik kalp hastalıkları diğer bir önemli risk faktörüdür. Diyabet (şeker hastalığı) inme riskini iki kat arttırır. Sigara alışkanlığının inme riskini arttırdığı ve bırakılmasından sonra beş yıl içinde riskin normal populasyon seviyelerine indiği saptanmıştır. Yüksek kolesterol düzeylerinin koroner arter hastalığı ve ateroskleroz (damar sertliği) sıklığını arttırması nedeniyle inme riskini arttırdığı bilinmektedir. Obesite (şişmanlık) dolaylı olarak inme riskini arttırmaktadır. İnme geçiren hastalarda tekrar inme görülme riski yüksektir. İnmenin tekrarlama riski erken dönemde en yüksektir. 5 yıl içinde tekrarlama riski %25 ve %42 arasında değişir. Bu nedenle yukarıda belirtilen risk faktörleri için tüm önlemlerin alınması ve hastanın izlenmesi gereklidir.
İnmede İyileşme
İnmeli hastaların çoğunun zaman içerisinde belirgin şekilde düzeldiği gösterilmiştir. İyileşme süreci hastadan hastaya değişir. Beyindeki iskemi, ödem, kanama gibi patolojilerin ortadan kalkması ile ilgili iyileşme ilk haftalarda gerçekleşir. Daha sonra ise beyindeki yapısal ve fonksiyonel reorganizasyon (nöroplastisite) ile iyileşme devam eder. Bu reorganizasyon aylarca sürebilir. Yapılan çalışmalar erişkin beyninin fonksiyonel reorganizasyon için önemli bir potansiyel taşıdığını göstermektedir.
İnmeli hastalarda motor iyileşme erken dönemde hızlıdır, genellikle ilk 3 ayda gerçekleşir ve altıncı aya kadar devam edebilir. Erken dönemdeki iyileşmeler sonraki dönemde iyileşme hakkında, prognoz hakkında fikir verebilir. Konuşma bozukluğunun iyileşmesi bir yıl sürebilir. Algılama fonksiyonlarının iyileşmesi ilk 3-6 ayda gerçekleşir ancak bir yıla kadar iyileşme az da olsa devam edebilir. Nöroplastisite iyileşmenin temelini oluşturmaktadır. Hastanın tedavi programlarına aktif katılımının beyinde foksiyonel reorganizasyonu olumlu etkilediği ve iyileşmeyi arttırdığı gösterilmiştir.
Rehabilitasyon
İnmeli hastanın rehabilitasyonu akut dönemde başlanan, postakut dönemin yanısıra eve, topluma, işe geri dönüş ve ömür boyu izlemi içine alan aktivitelerin tümü olarak ele alınmalıdır.
Akut dönemde medikal tedavinin yanısıra rehabilitasyon tedavileri de hemen başlanmalıdır. Çünkü sorunların birçoğu immobilite ve fizyolojik kondüsyon kaybından kaynaklanır. Mümkün olduğunca erken mobilizasyon hedeflenir. Yatak pozisyonuna dikkat edilmelidir. Omuz ve dirsek altına yastık, avuç içine rulo havlu konmalıdır. Bacak uzatılmalı, dışa dönmesini engellemek için kum torbası ile desteklenmelidir. Ayak bileği 90°de dik olarak tutulmalıdır. Bası yaralarının önlenmesi için hastanın pozisyonu iki saatte bir değiştirilmelidir. Hasta zaman zaman kısa süreli yüz üstü yatırılmalıdır. Başlangıçta egzersizler pasif olarak yaptırılır ancak mümkün olduğunca erken dönemde hastanın da katılımı sağlanmaya çalışılmalıdır. Hastanın yatak içinde dönebilmesi, pozisyon değiştirmesi, yatak içinde ve kenarında oturma, tekerlekli sandalyeye geçişi, ayakta durma ve yürümesi hastanın durumuna göre tedricen yaptırılmalı ve hasta teşvik edilmelidir.
İnmeli hastanın rehabilitasyonunda konvansiyonel ve nörofizyolojik tedavi yöntemlerinden yararlanılır. Ayrıca fonksiyonel elektrik stimülasyonu, biofeedback teknikleri ve ortezlerin kullanımı da çok önemlidir. Konvansiyonel tedaviyle eklem hareket açıklığını koruma ve kasları güçlendirmeye yönelik egzersizler yaptırılır ve hastanın mobilize edilmeye çalışılır. Nörofizyolojik tedavi yöntemi olarak nöromüsküler reedukasyon teknikleri ve terapötik egzersizler kullanılır. Amaç kaybedilen motor yeteneklerin yeniden kazanılmasıdır. Kas gücünü arttırmak, ödemi azaltmak, bozulan eklem duyusunun yeniden kazanmak, aktif hareketleri geliştirmek için elektrik stimülasyonu kullanılır. Biofeedback hastaya bilinç düzeyinde farkında olmadığı fizyolojik olaylar hakkında görsel ve işitsel sinyaller vererek vücut fonksiyonlarının farkında olmasını ve onları istemli olarak değiştirebilmesini sağlayan bir tedavi yöntemidir. Tedavi sürecinde hastaya yürümesi için ortezler, baston, yürüteç, koltuk değneği gibi yardımcı cihazlar verilebilir ve bunların kullanımı hastaya öğretilir. Hastanın kendine bakım aktivitelerinde mümkün olduğunca bağımsız olması için iş ve uğraşı tedavisi yapılır.
Rehabilitasyon tedavisine mümkün olan en erken dönemde başlanmalıdır. Ne kadar erken başlanırsa o kadar başarılı olur. Tedavi programı hastaya özel ve hastanın kayıplarının ciddiyetine göre oluşturulmalıdır. Rehabilitasyon bir ekip işidir. Hasta ve ailesi de ekibe dahil edilmeli ve eğitilmelidir. Tedavi süreci genellikle zorlu ve sabır isteyen bir süreçtir.
İnmeden Korunma
Hipertansiyon: Erişkinlerde en azından her 2 yılda bir kan basıncı ölçülmeli, yaşam biçimi değiştirilmeli; alkol ve tuz alımı kısıtlanmalı, kilo kontrolü sağlanmalı, gerekirse hipertansiyon için ilaç tedavisine başlanmalıdır.
Sigara: Hasta ve ailesinin sigarayı bırakması şiddetle desteklenmeli, bu konuda danışmanlık hizmetlerinden yararlanılmalı
Diyabet: Kan şekerinin diyetle, medikal tedaviyle kontrol altında tutulması sağlanmalı
Kalp Hastalığı, aterosklerotik karotis hastalığı (damar sertliği ve daralması): İlgili uzman hekim tarafından değerlendirilmeli gerekli görülen medikal tedaviler ve kontroller aksatılmamalıdır, gerekirse cerrahi tedavi planlanmalı.
Hiperlipidemi: Diyet ve gerekirse medikal tedavi ile kontrol altına alınmalı
Kilo: Diyet ve egzersiz ile kilo kontrolü sağlanmalı
Alkol: Hasta ve ailesinin aşırı alkol tüketiminden kaçınması konusunda şiddetle teşviki ve alkol bırakma programları uygulanmalı
Fiziksel İnaktivite: Orta derecede egzersiz programı yapılmalı (tempolu yürüyüş, bisiklet veya diğer aerobik aktivite). Yüksek riskli hastalarda (kalp hastalığı bulunması gibi) tıbbi gözetim altında programlar ve fiziksel/nörolojik kayıpları olan hastalara da uyarlanmış programlar yapılmalı