Kırık Rehabilitasyonu
Kırık Rehabilitasyonu
Kırık, kemik ve/veya kıkırdak bütünlüğünün bozulmasıdır. Tıbbi olarak çatlak diye bir şey yoktur. Halk arasında çatlak denen tabir yerinden oynamamış kırıklar için kullanılmaktadır. Kırık oluştuğunda buna ayrıca yumuşak doku yaralanmaları da eşlik eder. Kırık tedavisinin ilk önemli aşaması ortopedistlerce gerçekleştirilir. Bu aşamada yapılan tedavi sonraki rehabilitasyon aşamalarını da etkiler. Kırığın durumuna göre kırık olan bölge alçıya, atele alınır ya da opere edilir ve kırığın iyileşmesi için bir süre immobilizasyon (hareketsizlik) gerekir. İmmmobilizasyonun uzaması nedeniyle eklem sertliği, kas atrofisi (kas erimesi) gibi sorunlar gelişebilir. Kırık rehabilitasyonunda amaç yaralanma öncesi fonksiyonelliğin tekrar kazandırılmasıdır.
Kırık İyileşmesi
Kırık bölgesinde ağrı, ödem, deformite, belirgin lokal hassasiyet, kas spazmı, anormal hareketlilik, fonksiyon kaybı kırığın ilk belirtilerindendir. Genellikle ilk 72 saatte lokal soğuk uygulama yapılır sonrasında sıcak uygulamaya geçilebilir. Ödemi azaltmak, dolaşımı kolaylaştırmak için kırık bölgesi yükseğe konur. Yaralanan bölge uygun şekilde stabilize edilerek istirahate alınır. Kırık hattının üstündeki ve altındaki eklem alçı ile immobilize edilerek kırık parçalarının ayrılması önlenir. Gerekli görülürse hasta opere edilir. Kırık iyileşmesinde kemik kaynamasının üç fazı bildirilmiştir:
İnflamatuar faz: 1-2 hafta sürer. Artmış vaskülarite sonucunda oluşan kırık hematomu alanında bir süre sonra inflamasyon gelişmeye başlar. İnflamasyonla buraya göç eden kan hücreleri ölü dokuları temizleyerek kırık alanını reperatif faza hazırlarlar.
Reperatif (tamir edici) faz: Bu faz aylarca sürebilir. Kırık alanı kondroblastlar ve fibroblastlar tarafında istila edilir. Fibroz doku, kıkırdak ve az miktarda kemik dokudan oluşan yumuşak kallus oluşur. Daha sonra bu yumuşak kallus dokusu osteoblastlarca mineralizasyona uğrayarak sert kallus dokusuna dönüşür. Kaynama gecikmesi veya kaynama yokluğu bu iyileşme sürecindeki hatalardan kaynaklanır.
Remodeling (yeniden yapım) fazı: Bu fazın tamamlanması aylar hatta yıllar alabilir. Bu fazda immatür disorganize örgü kemik, matür organize lamellar kemiğe dönüşür ve kırık hattındaki stabilite daha da artar.
İyileşme sırasında enfeksiyon, eklem sertliği, kas atrofisi, kompleks bölgesel ağrı sendromu, malunion(kötü kaynama), delayed union(gecikmiş kaynama), nonunion(kaynamama), eklem ayrılması, adezyon, avasküler nekroz, damar yaralanmaları gibi komplikasyonlar gelişebilir. Bunların önlenmesi ve tedavisi hasta için çok önemlidir.
Kırık Sonrası Rehabilitasyon
Rehabilitasyon hastaya göre, kırığın yerine ve durumuna göre değişir. Rehabilitasyonda temel soru yeterli kaynama olup olmadığıdır. Buna iyi bir sorgulama, klinik muayene ve radyolojik değerlendirmeyle karar verilir.
Kırık sonrasında genellikle iki kanedyen veya iki koltuk değneği yardımıyla yürünür. Kırık olan ekstremite üzerine yük verme tedrici olarak arttırılır. Yük verme derecesi pratik olarak beş alt grupta incelenir. Yük vermeme, parmak ucu yük verme, kısmi yük verme (genellikle 25 kglık bir ağırlık ile basma), dayanabileceği kadar yük verme ve tam yük verme.
Hastaya egzersiz yaptırılır. Kırık sonu hareketsizlik gerektirmeyen tüm eklemlere egzersiz başlanır. Egzersizler hastanın ihtiyacına göre eklem hareket açıklığı, germe ve kuvvetlendirme şeklinde düzenlenir; fizyoterapist tarafından veya gözetiminde cihazlarla yaptırılır. Rehabilitasyondaki en önemli nokta immobilite ile mobilizasyon arasındaki dengeyi bulmaktır. Uygun ağırlıkta yük verme ve egzersiz mobilizasyonun ana unsurlarıdır.
Yüzeyel soğuk, sıcak uygulamalar, TENS, ultrason, lazer, elektrik stimülasyonu, hidroterapi gibi çeşitli fizik tedavi uygulamalarının kırık tedavisinin akut döneminde ve sonraki rehabilitasyon döneminde yararlı olduğu, ağrıyı, ödemi azalttığı, kırık iyileşmesi üzerine olumlu etkilerinin olduğu gösterilmiştir.
Kırığa doğru ve zamanında müdahale edilirse hiçbir sorun oluşmadan birkaç yıl içinde tamamen eski haline dönebilir. Hastalar açısından önemli olan, immobilizasyon ve mobilizasyon arasındaki dengenin iyi sağlanıp oluşabilecek komplikasyonların önlenmesi ve yaralı bölgenin eski fonksiyonelliğine kavuşup günlük yaşama sorunsuz geri dönebilmedir.
KAYNAKLAR
1) Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon, Cilt 1. Mehmet Beyazova, Yeşim Gökçe Kutsal, 2011
2) Tıbbi Rehabilitasyon. Hasan Oğuz, 2004